KARADENİZDEN HAZAR DENİZİNE
OTOBÜSLE GÜRCİSTAN – AZERBAYCAN TURU

9 Gece 10 Gün / 8 Gece Otel Konaklama

( 1 Gece Borjomi, 2 Gece Tiflis, 1 Gece Gence, 2 Gece Bakü, 1 Gece Şeki, 1 Gece Batum)

1.GÜN: Trabzon Buluşma / Gece Yolculuğu
Saat 22.00 de Trabzon’da aracımız ile buluştuktan sonra, Türkgözü sınır kapısına hareket ediyoruz.

2.GÜN: Türkgözü Sınır Kapısı – Akhaltsikhe (Ahıska) – Rabati Kalesi – Vardzia – Borjomi Milli Parkı – Borjomi Maden Suyu Kaynağı– Teleferik – Borjomi
Gece yolculuğumuzun ardından, sabah saatlerinde Türkgözü sınır kapısında Gürcistan’a geçiş işlemlerimizi tamamlıyor ve Gürcistan / Akhaltsikhe (Ahıska) bölgesine geçiyoruz. Turumuza Rabati Kalesi gezisi ile başlıyoruz. Aslen 9. yüzyılda Lomsia Kalesi adıyla inşa edilen kale, Osmanlılar tarafından tamamen yeniden inşa edilmiştir. Yapının ayakta kalan kısımlarının çoğu 17 ve 18. yüzyıldan kalmadır. Kale gezimiz sonrasında, mağara kasabası olarak adlandırılan Vardzia’ya gidiyoruz. Kura Nehri’nin sol yakasında bulunan Erusheti Dağı’nın eteklerinde, 1185 yılında kazılmış olan muhteşem bir yer olan Vardzia kompleksi, Gürcistan’ın tüm mimari eserleri arasında en kıymetli olanıdır. Kayaya oyulmuş bu şehirde evler, dükkânlar, kütüphaneler ve hatta bir su kanalı bile vardı. On üç kat üzerine dağılmış yaklaşık 6000 oda bulunmaktadır. Savunma amaçlı 50 bin kişiyi barındıracak şekilde tasarlanmış olan, “Vardzia mağara kompleksi gezimiz ardından, Borjomi’ye hareket ediyoruz. Borjomi burada çıkan maden suyu ile yıllardır ilgi odağı olmuştur. Temiz havası ve doğası ile tatil beldesi olarak da bilinmektedir. Gürcistan’ın en büyük milli parkı olan Borjomi Milli Parkı, Borjomi maden suyunun kaynağı, SSCB döneminden kalma tarihi evler gezimiz sonrasında, Borjomi’nin güzel manzaranın tadını çıkarmak isteyen misafirlerimiz için teleferiğe gidiyoruz. Teleferik gezisi sonrasında, bugünkü turumuz tamamlıyor ve otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.

3.GÜN: Ananuri Kalesi – Mtsheta – Svetithoveli Katedrali – Jivari Manastırı – Tiflis
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Ananuri Kalesi’ne hareket ediyoruz. Aragvi Nehrinin üzerinde kurulan bu görkemli yapı şu an unesco tarafından geçici dünya mirası listesinde yer almaktadır. Kale, Theotokos Kilisesi, Bakire Meryem Kilisesi gezilerimiz sonrasında, Mtkvari ve Aragvi nehirlerinin ortasında kurulmuş Mtskheta’ya gidiyoruz. İberya Krallığı’na bir zamanlar başkentlik yapmış olan Mtskheta, 1994 yılından UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil olmuştur. Gürcü’lerin 317 yılında Hristiyanlığı ilk kabul ettiği yer olan Mskheta, Gürcistan Ortodoks Kilisesi’nin bugün de merkezidir. Gezimize Gürcistan’ın tarihi sembolü Svetitskhoveli Katedrali gezisi ile devam ediyoruz. Feodal çağ mimarisinin yüksek sanatsal değerini temsil eden Svetitshoveli Katedrali, Gürcü Hristiyan mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Sonrasında Gürcülerin meşhur şarapların tadılması ve alma imkânımız olacak. Gürcülerin meşhur (çaça) vodkasının yapılışını göreceğiz. Mtskheta’da vereceğimiz serbest zaman sonrasında, Mskheta’ya hâkim bir tepe üzerinde bulunan Jvari Manastırı’na gidiyoruz. Erismtavari Stepanoz I. tarafından 590 ve 605 yılları arasında inşa edilen Haç Manastırı olarak da bilinen Jvari Manastırı gezimiz sonrasında otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.

4.GÜN: Kırmızı Köprü – Gence – Nizami Gencevi Anıt Mezarı – Han Bağı – Hükümet Binası – Cuma Camii – Batulkalı Ev (Şişeli Ev)
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Kırmızı Köprü sınır kapısına hareket ediyoruz. Azerbaycan’a geçiş işlemlerimizi tamamlıyor ve ekonomisinin yanı sıra tarihi ve kültürüyle de önemli bir merkez olan Gence’ye hareket ediyoruz. Gence 18.yüzyılda Gence Hanlığı’nın merkezi, 1918’deyse Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin başkenti oldu. 20. yüzyılda petrolün önemi artmaya başladığında Gence, tahtını Bakü’ye bırakmıştır. Gence şehir merkezine girmeden önce, Azerbaycan’lı Türk şair ve düşünür Nizami Gencevi Anıt mezarı geziyor ve sonrasında Gence şehir merkezine gidiyoruz. 1700 yılında kurulan ve bugün Kafkasların en eski parklarından biri olan Han Bağı, 2010 yılında restore edilen park ve yakın çevresinde bulunan Hükümet Binası, 17. yüzyıl Azerbaycan mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Cuma Camii gezilerimiz sonrasında, Batulkalı Ev (Şişeli Ev) göreceğiz. Genceli İbrahim Caferov 1966 – 1967 yıllarında kardeşi anısına yaptırdığı ve 48 bine yakın renkli şişelerden, renkli taşlardan yapılmış bu evi gördükten sonra, Gence gezimizi tamamlıyor ve otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.

5.GÜN: Gence – Qobustan Milli Parkı – Dağüstü Parkı (Highland Park) – Alev Kuleleri – Bakü
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Bakü’den 56 km uzaklıktaki Qobustan kasabasında yer alan, Azerbaycan’ın arkeolojik eserler bakımından en zengin bölgesi olan ve 600.000’den fazla duvar kabartmasının bulunduğu, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Qobustan Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. Hazar Denizi’nin yakınlarında, eski Şirvan yolu üzerinde bulunan Qobustan; açık hava müzesi olarak da adlandırılmaktadır. Burası, tüm dünyada oyma kayalıkları ve resimli taşları ile tarih öncesi Ortaçağ dönemindeki toplum yaşantısı, avcılık, hayvanlar ve bitki örtüsü hakkında önemli bilgiler vermektedir. Burada geçmişi 40.000 yıl önceye dayanan kaya sanatının örneklerini görme ve fotoğraflama şansını bulacağız. Qobustan gezimiz ardından, Bakü şehir merkezine hareket ediyoruz. Azerbaycan’ın başkenti Bakü, Kafkaslar’ın en büyük şehri, en önemli bilim, kültür ve ticaret merkezidir. Ülkenin en doğusundaki ve en önemli sanayi, ticaret ve kültür merkezi olmanın yanı sıra bir liman kenti olarak da önemlidir. Bakü’nün simgeleri arasında yer alan Bakü Alev Kuleleri yakınlarında bulunan, Bakü’nün en güzel manzarasını fotoğraflayacağımız Dağüstü Parkı (Highland Park) geziyoruz. Burada vereceğimiz fotoğraf molası sonrasında, otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.

6.GÜN: Ateşgah – İçeri Şehir – Kız Kulesi – Şirvanşahlar Sarayı – Fevvareler Meydanı – Nizami Caddesi
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Abşeron Yarımadası’nda Dünya’daki üç Zerdüşt Tapınağı’ndan biri olan Ateşgah Mimari Kompleksi’ni ziyaret edeceğiz. Ateşi yıllardır sönmeyen bu yapı, Zerdüşt inancına göre belli başlı Hac yerlerinden biridir. Hücreler ve şapel XVII-XIX yüzyıllar arasında, farklı zamanlarda inşa edilmiştir. “Ateşgah” Bakü’ye gelerek burada yerleşen ve aslen kuzey Hindistan’dan olan sinkhlər tarikatına mensup hint toplumu tarafından inşa edilmiştir. Tapınağın en erken yapısı 1713 yılına aittir. Merkezi tapınak-sunak ise 1810 yılında Hindistanlı tüccar Kançanagaran tarafından yaptırılmıştır. Ateşgah, yapısına göre şehir hanlarına benzemektedir. Mabedin ortasında gece – gündüz devamlı yanan bir ateş vardır. Söylentiye göre bu eskiden doğal bir ateşti, şimdi ise tapınağın ortasındaki kuyudan çıkan doğal gaz verilerek yakılmaktadır. Ateşgah’ta yanan ateş etrafında küçük odalar bulunmaktadır. Bu odaların yine küçük birer penceresi ateşi görmektedir. Eskiden hac için buraya gelen Zerdüştler bu odalarda konaklar, pencereden sürekli ateşi izler ve kendilerine çeşitli işkenceler yaparak ibadetlerini gerçekleştirirlermiş. Ateşgah gezimiz ardından Bakü şehir merkezine geri dönüyoruz. Bakü gezimize, İçeri Şehir (İçərişəhər) adı verilen, Azerbaycan’ın Unesco Dünya Mirası listesine dâhil olan ilk yapıları olan, Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi gezilerinin de yer aldığı turumuza devam ediyoruz. Bakü’nün tarihini yansıtan eski kale duvarları, Shemakha Kapısı, Kız Kalesi, Şirvanşahlar Sarayı Kompleksi, müzeleri, camileri, modern binaları ve yeşil parkları gibi önemli yapılar İçeri Şehir’de yer almaktadır. Tarihi sokaklar arasında dolaşırken, şehrin efsanelerini rehberimizden dinliyor ve ortaçağ eski kentinin doğal güzelliğini hissetmek için eşsiz bir fırsat yakalıyoruz. İçeri Şehir gezimiz sonrasında, Fevvareler Meydanı’na geliyoruz. BAKÜ’nün en önemli alış-veriş caddesi olarak bilinen Nizami Caddesi’nde serbest zaman veriyoruz. Gezilerimiz sonrasında otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.

7.GÜN: Bakü – Juma (Cuma) Camii – Şeki – Şeki Han Sarayı – Kervansaray
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Azerbaycan’ın tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Şeki’ye hareket ediyoruz. Yol üzerinde tarihi Juma (Cuma) Camisi ziyaretimizden sonra muhteşem manzarası ile insanı büyüleyen Şeki’ye varıyoruz. Devamında yapacağımız şehir turumuz sırasında Şeki Han Sarayı’nı ve enfes şeker imalathanelerini ziyaret ediyoruz. Şehrin tepesinde kale içindeki tarihi bölgede yer alan Şeki Han Sarayı mimari olarak İran’daki sarayları anımsatıyor. Ön cephesinde iki dev çınarın bizi selamladığı yapıda hiçbir çivi ve metal birleştirici kullanılmayarak eşsiz bir mimari ile yapılmıştır. Sarayın iç süslemesinde kullanılan vitraylar o dönemde Venedik’ten getirilmiştir. Tarih boyunca şehirde Araplardan, Şirvanşahlar’a, İldenizler’den Gürcü Krallığı’na, Safeviler’den Osmanlı’ya kadar birçok farklı devlet hüküm sürmüştür. Şehir bu tarihi geçmişi sayesinde Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı tarafından 2016 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmiştir. Müzede sergilenen eserlerin yanı sıra müze binası da o dönemin tarihi yansıtmaktadır. Ticaretle ün salmış şehirde bir dönem birçok kervansaray bulunmaktaydı. Bunlardan sadece 18.yy’da inşa edilen Aşağı ve Yukarı Kervansarayları günümüze kadar kalmayı başarmıştır. Şehir turunun ardından, otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.

8.GÜN: Şeki – Lagodekhi – Tiflis – Avrupa Meydanı – Milenyum Köprü – Narikala Kalesi – Rustaveli Bulvarı – Özgürlük Meydanı – Aziz George Heykeli, Opera Binası – Rustaveli Tiyatrosu – Cumhuriyet Meydanı
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Lagodekhi sınır kapısında Gürcistan’a giriş işlemlerimiz yapıyor ve Tiflis’e hareket ediyoruz. Turumuz da ilk durağımız Tiflis’in ilk yerleşim yeri olarak da bilinen Old Tbilisi (Eski Tiflis). Kura nehrin kenarında kurulan ve her yeri tarih kokan eski Tiflis gezimide; Hamamlar Sokağı, Cuma Camisi, Tiflis’in kurucusu Kral Vahtang heykeli, Selçuklu Hamamı, Narikala Kalesi, Avrupa Meydanı, Milenyum köprü, tereferikle Narikala Tepesi ve Tiflisi kuş bakışı havadan görme imkânımız olacak. Yaklaşık 2 saat sürecek eski Tiflis gezimiz sonrasın da, Tiflisin en seçkin caddesi olan Rustaveli Bulvarına hareket ediyoruz. Özgürlük Meydanı ve Gürcistan’ın sembolü olan Aziz George Heykeli, Opera Binası, Rustaveli Tiyatrosu, Cumhuriyet Meydanı gezilerimiz sonrasında otelimize gidiyoruz. Konaklama otelimizde.

9.GÜN: Tiflis – Gori – Stalin Müzesi – Stalin’in Doğduğu Ev – Batum Botanik Bahçesi – Batum
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Batum’a doğru yola çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde, ünlü Sovyet lideri Stalin doğduğu şehir olan Gori’ye uğruyoruz. Panoramik şehir turu, Stalin Müzesi, Stalin’in doğduğu ev gezileri sonrasında, Batum şehir merkezine 9 km uzaklıkta bulunan, Batum’un en önemli turistik noktalarından biri olan Batum Botanik Bahçesine gidiyoruz. Karadeniz’in kıyısında Mtsvane Kontskhi bölgesinde bulunan dünyanın en büyük botanik parkları arasında yer almaktadır. 5000’den fazla bitki türü barındıran bahçede, Kafkasya’ya özgü yarı tropik bitkilerin yanı sıra Uzak Asya, Yeni Zelanda, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Himalayalar, Avustralya ve Akdeniz bitkilerinin sergilendiği bölümler bulunmaktadır. Botanik Bahçesi gezimiz ardından, otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.

10. Gün Batum – St. Nicholas Kilisesi – Orta Camii – Alfabe Kulesi – Ali ve Nino Heykeli – Ters Ev – Kutsal Ruh Kilisesi – Kutsal Meryem Ana Katedrali – Tiyatro Meydanı – Poseidon (Neptün) – Piazza Meydanı – Avrupa Meydanı – Batum Bulvarı – Sarp Sınır Kapısı – Trabzon
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Acara Özerk Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi Batum şehir turumuza başlıyoruz. Yapacağımız gezi sırasında, Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altında olduğu dönemde şehirde yaşayan Ortodoks cemaatin yaptırdığı ve çanlarının çalınmaması şartıyla inşaatına izin verilen St. Nicholas Kilisesi, bilinen en büyük figüratif mermer mozaik zemine sahip, neşeli ve canlı Batum Meydanı, 1860’lı yıllarda inşa edilen, bölgede kalan tek Müslüman ibadethanesi Orta Camii, Almanya’da üretilerek şehre armağan edilen Astronomik Saat, Gürcü alfabesinin harflerini barındıran Alfabe Kulesi, Chacha Saat Kulesi, yedi metre uzunluğunda tasarlanan, birbiri içine geçerek hareket eden ve yazar Kurban Said’in aynı adlı aşk romanından ilhamla yapılan Ali ve Nino Heykeli, Laz yemekleri restoranı olarak kullanılan, ilginç mimarisiyle dikkat çeken Ters Ev, şehir parkı, bölgedeki tek Katolik ibadethanesi olan Kutsal Ruh Kilisesi, Kutsal Meryem Ana Katedrali, Tiyatro Meydanı’nı ve meydanda bulunan, Poseidon (Neptün) heykeliyle süslü çeşme, Piazza Meydanı, Avrupa Meydanı’nı geziyoruz. Batum gezimiz, yedi kilometrelik sahil boyunca uzanan, hemen girişinde Gürcistan’ın en yüksek kulesini barındıran, çeşmeleriyle, kafeleriyle, yemyeşil yürüyüş yoluyla oldukça çekici bir güzelliğe sahip Batum Bulvarı’yla sona erecek. Sarp sınır kapısına doğru devam ederken, yol üzerinde Bayburt’tan doğup Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehri’ni ve üzerindeki eski Gonio Köprüsü’nü göreceğiz. Hz. İsa’nın On iki Havarisinden biri olan St. Mathias`ın mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio – Apsaros Kalesi’nden kalan muhteşem surları panoromik gördükten sonra, sınır kapısına ulaşıyoruz. Sarp Sınır Kapısı’ndan çıkış işlemlerini yapıp Trabzon’a hareket ediyoruz. Trabzon’a ulaştığımızda, bir başka Fmd Tours organizasyonlarında görüşmek dileği ile vedalaşıyoruz.

Tur programlarımızın tüm hakları saklıdır.  Acentamızın izni olmadan alınan, programlarımızı kopyalanan ve başka web sitelerinde yayınlanması durumunda oluşacak tüm yasal haklarımızın saklı olduğunu kabul etmiş olacaktır.